STARGRUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI CEMİL YILDIZ ANLATIYOR
80’lerin başında cam endüstrisine, küçük bir cam atölyesinde, ben ve kardeşlerim ile birlikte 5 kişilik bir ekip olarak girdik.
İlk günden beri bir aile işletmesi olduk. Bizim için bu hep böyleydi.
Zor ve rekabetçi dönemlerdi, fakat biz genç ve azimliydik elimizi taşın altına koymaktan çekinmiyorduk. Birbirimize saygılı işimize tutkuyla bağlıydık, ailecek başlamış olduğumuz bu yolculuk bizim için çok anlamlıydı.
80 li yılların sonuna doğru İstanbul da yerli pazara hizmet eden 30 kişilik bir ekip olmuştuk.
Sonraki birkaç yıl içerisinde hızla büyümeye başladık ve bağlantılarımız yoluyla gelişmiş makinalara yatırım yaparak İstanbul’un farklı alanlarına geniş dağıtım ağları kurduk.
90’lı yıllara dair hatırladığım tek şey uzun çalışma saatleri ve yaptığımız yatırımların hakkını vermek için var gücümüzle çalışarak, camların gerekli yerlere zamanında ulaşması için makine, fabrika, ürün yatırımlarımızın yanı sıra en değerli kaynağımız olan insan gücünü kullandık.
2000’li yıllara girdiğimizde, yerel cam sektöründe, 40.000 m2’den fazla üretim alanına sahip, lider tedarikçi konumuna geldik.
Aktif çalışma yıllarım boyunca, her zaman mimari ve camın mimarideki yeri beni hep çok etkilemiştir.
Kurucu ortağım İsmail Yıldız, o gün benimle aynı tutkuyu ve görüşü paylaşıyordu. Alanında lider firma tutkumuz ile binalar gittikçe cam dostu hale geldiğinden, bunun önemli bir parçası olmayı istedik.
2005 yılında mimari cam üzerine odaklanan yeni bir şirket kurmaya karar verdik. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki yüksek katlı konut ve ticari binalarda uzmanlaşmak için StarGrup’u kurduk.
İsmail bey, dönemin dış cephe giydirme sistemleri ve cephe camları konusunda geniş bir bilgiye sahipti. Kendisi olağanüstü projelerin bir parçası olmuş tecrübeli bir yöneticiydi ve deneyimlerimiz birbirini tamamladı diyebilirim.
Bugün, kendisinin ortağım, StarGrup Başkan Yardımcısı ve Üretim Direktörümüz olduğunu gururla söyleyebiliyorum.
Yıllar geçtikçe, dünya çapında başarılı projelere imzamızı atarak ve aile değerlerimizi koruyarak uzmanlığımız, kaliteli ürünlerimiz, zamanında teslim politikamız ile iyi bir marka olduk.
Piyasaların dikkatini çeken ilk projemizin NATO’nun Brüksel’deki merkezi olduğunu düşünüyorum. Bu, bugüne kadarki en prestijli işimizdi. Bu proje için 36.000 m2 çift cam ünitesi ürettik ve tedarik ettik.
Başka projelerde aynı miktarca cam üniteleri üretmiş olmamıza rağmen, bu iş bizim için çok farklı ve özeldi. 5 kişilik bir atölye sahibinden, dünyanın en prestijli projeleri için cam tedarik eden alanında dünya lideri bir firma haline geldik.. çok gururlandık ama hep daha iyisine hazırdık.
Rakiplerimizden farklı olarak attığımız en önemli adım bilişim teknolojilerine yatırım yapmaktı. Rakiplerimiz rekabetçi olmak için makine yatırımlarını son hız sürdürürken bizler bilişim teknolojisine yatırımlarımızı yaparak ilerledik. Bize özel olarak yapılmış kaynak planlama sistemi girişimimiz ile farklı üniversitelerden ödüller aldık. Bu sistem bizlere, üretimde %100 izlenebilirlik imkânı tanırken, aynı zamanda daha iyi tedarik zinciri, zamanında teslim, reklamasyon değerleri, teknoloji ve depolama imkânı sağlıyordu.
Üretimimizdeki her gelişmeyi, projelerine ilişkin gerçek zamanlı olarak takip edebilmenin, müşterilerimize en büyük rahatlığı verdiğine inanıyorum.
Yıllar ilerledikçe, müşterilerimize lokalde yerel hizmet verebilmek amacıyla İngiltere, Fransa ve Amerika’da kardeş şirketler – satış ofisleri ve depolar- kurduk.
Rekabet yerine ortak çıkarları teşvik eden bir iş ortamı yarattık.
30 yıl boyunca başarı ve başarısızlığı beraberce paylaştık.
Bugün, 10 yıldan fazla bir süredir bizimle birlikte çalışan birçok çalışanımız var.
Önceliğimiz, iş ortaklarımız ve 361 çalışanımızın her biri ile karşılıklı güvenimizi korumaktır.
Bu heyecanlı büyüme yolculuğumuzda, büyüme hızımız gün geçtikçe ivme kazanmaktadır. 2019 yılında dünyanın birçok yerinde varlığımız ile satışlarımızda, %90 ihracat hedefimizi aşmış bulunmaktayız.
Buraya kadarki serüvenimizde ulaştığımız başarılar, yaptığımız işi sevmek ve işimize saygı duymak ve değerlerimize her zaman sahip çıkmaktan ileri gelmektedir.